İzmir’in Selçuk ilçesi sınırlarında yer alan Efes’in kuruluş tarihi MÖ 6000 senelerine dayanmaktadır. Doğu ile batının arasında bir kapı konumunda olan Efes önemli bir liman şehridir. Politik ve ticaret merkez olarak gelişme gösteren kent, günümüze kadar kendini korumayı başarabilmiş ve dünyanın harikaları arasına giren eserleri barındırmaktadır. Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerini yansıtan birçok esere ev sahipliği yapmaktadır.

İyonya’nın 12 şehrinden biri olan Efes Ayasuluk Tepesi’nde Hititler Dönemi’ne kadar gerileyen yerleşim yerleri görülmüştür. Günümüzde gezilen antik kent ise Büyük İskender’in generali Lysimakhos tarafından inşa ettirilmiştir. 3 dinin yayıldığı bir coğrafyaya sahip olan şehir, Asya eyaletinin başkenti ve 200.000 kişilik nüfuslu döneminin en varlıklı şehirlerindendir. Şehrin yerleşimi Artemis Tapınağı çevresindedir. Roma Dönemi’nden sonra Bizans Dönemi’nde kent Ayasuluk Tepesi’ne geri taşınmıştır. 1330 senesinde Türkler tarafından ele geçirilen ve Aydınoğulları’nın merkezi olarak kullanılan Ayasuluk bu tarihlerden itibaren giderek küçülmeye başlamıştır.

Antik dönemin ve günümüzün en önemli merkezlerinden biri olan Efes, sanat, bilim ve kültür dallarında önemli bir rol oynamıştır. Gelişmesinin başlıca sebepleri arasında ticaret dışında Anadolu’nun Kybele geleneğine bağlı Artemis Tapınağı’nın bölgede bulunması da büyük etkendir.